Yanıtımız… Pek sayılmaz!

İki türlü stres vardır ve bunlardan birinin olumlu olduğu bile söylenebilir. Ama bir adım geri dönelim ve stres sözcüğünü analiz edelim.

Stres; sosyal ilişkiler, iş yaşamı, hayat gaileleri ve kendine ayıracak yeterli zaman bulamaması gibi sorunlarla boğuşan günümüz insanının yaşadığı tipik koşullardan biridir. Bünyemizin aşırı yük olarak algıladığı duygusal, bilişsel ve sosyal türden görevlerin karakterize ettiği bu koşul, psikiyatrik bir patoloji olan depresyona dönüşmemesi için iyi yönetilmesi gereken bir durumdur. 

Stres altındayken organizmamızda neler oluyor?

Stres, kanımıza adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi hormonların salınmasına yol açar. Adrenalin ve noradrenalin; tehlike, korku, kaygı ve endişe gibi duyguları daha yoğun hale getirir ve aynı zamanda kalp atışları ile nefes alma ritminin hızlanmasını, terlemenin artmasını ve benzer etkileri tetikler. 

Bu gibi durumlarda organizmamızın istenildiği gibi çalışmadığını ve zorunlu olarak dikkatimizin ve verimliliğimizin zayıfladığını anlarız. Ama madalyonun bir de öbür tarafına bakmak gerekir: Bu, madalyonun bizi daha sıkı çalışmaya yönelten tarafıdır. 

Nitekim, küçük dozlarda salgılandığında noradrenalin hormonu beynin farklı alanları arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve nöronlar arasında yeni bağlantılar oluşmasını sağlar. Bu proses bilişsel fonksiyonları güçlendirir, kaygı ve endişe duygusunu azaltır, eylem ve muhakeme yetisini daha etkin hale getirir. 

Bundan ötürü, küçük dozda bir “olumlu” stres, doğru şekilde yönetilebilirse bizi çalışma sırasında daha verimli, ilişkilerde daha uyumlu, yaşamda ise daha mutlu hale getirebilir. Ama dikkat edilmesi gereken şey, maruz kaldığımız baskının aşırı ve uzun süreli olması halinde üstte açıklanan dengenin bozulacağı ve yine yukarıda saydığımız olumsuz sonuçların tetikleneceğidir. 

Stresi tedavi etme yolları var mıdır?

Stresin tedavisi yoktur. İyi yaşamak için dış baskıların var olduklarını kabullenmeyi öğrenmemiz şarttır. Başlangıçta stres düzeyini azaltmaya çalışmak amacıyla bu baskılardan uzak durabiliriz, ama daha sonrasında çatışma unsurlarını analiz etmemiz ve durumun pozitif yanlarını da görebilmeyi başarmamız gereklidir. Elde edeceğimiz bilgiler ileride bu gibi durumlara daha kolay göğüs germemizi sağlayacaktır. 

Her halükârda, sağlıklı bir yaşam tarzı, aile içinde huzur ortamı, dengeli bir beslenme ve uygun dozda fiziksel aktiviteler stres düzeyini düşürmemize ve hayatımızı daha iyi yaşamamıza yardımcı olacaktır.